23 Şubat 2009 Pazartesi

ORGANİK GİYİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER


Bu Kadar Önemli Olan Nedir Ki?
İroni şurada
: Moda uçucuyken, kumaşlar ve çevre kirliliği kalıcı. Moda ilhamları, imaj çalışmaları ve heyacanlar geçip gidiyor ama kıyafetler kalıyor.
Yeni çıkan modayla bir önceki kıyafetler elde kalıyor. Bu kıyafetler dolabınızı, depoları ve eskicileri dolduruyor.
Ekolojik moda bu durumun önüne geçtiği gibi aynı zamanda çevre kirliliği ve ziyanın da önüne geçmiş oluyor.

Bir ceketi oluşturanlar, tarlalardan, fabrikalardan veya petrol alanlarından geçip, transforme olarak elinize geçiyor.
  • Peki masum bir ceket neleri nasıl etkiliyor olabilir?
  • Bir kıyafeti, kumaşı oluşturan bitki hangi kimyasallar kullanılarak üretilir?
  • Kumaş boyaları güvenli midir?

Artık ekolojik konularda hassas olan tasarımcılar ve üreticiler sayesinde bu sorulara tatmin edici cevaplar alabiliyoruz. Şimdi kıyafet dolabınızı akıllıca yönetme vakti. Bilinçli tüketim yaparak, yani reklam ve promosyon ağlarına düşmeden ihtiyaca göre tüketim yaparak, hem harika görünebilirsiniz, hem temiz endüstriye katkıda bulunabilirsiniz hem de dolabınıza ve kendinize taze nefes aldırırsınız.
Siz de dolabınızı yeşilllendirmek istiyorsanız aşağıdaki soru-cevaplar size rehber olacaktır. Tabii en yeşil kıyafet halihazırda sahip olduklarınızdır. Sahip olduğunuz kıyafetleri giyerek, ne daha fazla enerji tüketimine, ne daha fazla çevresel tahribe, ne daha fazla yorgun işçilere ne de daha fazla tüketime neden olursunuz.
1- Bir Plana Göre Alışveriş Yapın

Hayatınıza bir kıyafet girdiğinde aslında bir kedi ya da köpek edinmiş gibi olursunuz. Bu tatlı parça dolabınızda bir yer edinir ve ona sağlayabileceğiniz en uzun hayatı vermeye söz verirsiniz. Satın alma arzusundan vazgeçmek sıkıcı gelebilir, ama bir dolu işe yaramaz kıyafetin olduğu dolap ne kadar keyifli ki? Öncelikle ne alacağınızı önceden bilmeniz hem zamandan hem de dolaptaki gereksiz kalabalıktan kazandırır. İçinde iyi hissettiğiniz ve iyi göründüğünüz bir kıyafetin faydasını görürsünüz. Hangi renkler size gidiyor? İşe en iyi ne uyuyor? Bu parça dolaptakilerle nasıl uyumlu olur? Ve soru şu; “İki yıl sonra da bu dantelli bustiyeri giymek istiyecek miyim? Veya “Sonra bu kıyafetten başka şeyler yapabilecek miyim? Eğer cevabınız hayırsa, boşverin, bu kıyafeti almayın.
2. Kuruya Temizlemeye Gitmeyin
Aslında kurutemizleme teknolojisi 1992’den beri oldukça ilerlediyse de köşebaşındaki kuru temizlemecinizin yüksek oranda perc (tetracloroethylene) kullanması olası, ki bu madde bilinen bir kansorejendir. Çevrenizdeki yeşil, ıslak temizleme yapan veya CO2 teknikleri kullanan temizleyicileri tercih edin. Etiketinde “kuru temizleme yapınız” uyarısı olan kıyafetlerin çoğu elde de yıkanabilir, özellikle ipek, yünlü ve ketenler.
3. İkinci El veya Vintage Alın
İnsanlar kıyafetlerinden birçok nedenden dolayı vazgeçerler. Bu kıyafetler çok değerli parçalardan, kotlara, t-shirtlere kadar uzanır. Aradığınızı 2. el dükkanında bulabilme ihtimaliniz var. Bir kıyafete ikinci bir hayat kazandırmış olursunuz. Bazan yaptığınız bu alışverişle bir derneğe yardımcı da olabilirsiniz.
4. İyi Yıkayın
Yıkamak aslında sandığınız kadar da mahsum değil. Bir defa çok su ve enerji gerektirir. Kıyafetleri ters-yüz edip, düşük ısıya alarak ve çamaşır makinasını tam doldurup kullanarak tasarruf edilebilir. Lekelerin üzerine tuz macunu yapıp, yıkamadan önce yarım saat bekletebilirsiniz. Deterjan seçimi sağlığınız için çok önem taşır. Sonuçta ekolojik bir kıyafeti doğal olmayan bir deterjanla yıkadığınızda kıyafet üzerinde kimyasal taşımaya başlar. Bu yüzden muhteviyatında fosfat içermeyen, geri dönüşümlü deterjanları kullanın. Toksik olmayan leke çıkarıcılar kullanın. Eğer yeni bir çamaşır makinesi alıyorsanız enerji tasarruflusunu tercih edin.
5. Organik Giyin
Pamuk temiz, ferah ve doğal gözükse de organik olmayan pamuk bir çok kimyasalı üzerinde taşır. Dünyadaki kimyasal kullanımının %25’i pamuk üretimine gider. Su gibi doğal kaynakları aşırı oranda tüketmesi ve diğer doğal ve çevre dostu kıyafet hammaddelerinin önünü tıkaması da cabası. Pamuk bir t-shirt üretmek için yaklaşık 500gr kimyasal gübre ve böcek ilacı kullanılır. Bu da pamuk üretimi yapan işçilerin ve çevrede yaşayanların bu zehirlerden direkt olarak nasiplerini aldıkları manasına gelir. Sevindirici haber ise organik pamuğun ve doğal olarak organik olan bitkilerden yapılan kıyafetlerin artık ulaşılabilir oluşu. Burada da alışveriş yaparken etikete dikkat etmeniz gerekiyor. Organik ne demek? Bir kıyafet organik pamuktan yapılmış olabilir ama ya üzerindeki boya? Kıyafetler üretim atelyelerinde, fabrikalarda birçok defa kimyasallarla yıkamaya tabi tutuluyor. Kimyasal boya sabitleyiciler kullanılıyor. Tüm bunların organik olması gerekir. Bunları da üreticiyi sorgulayarak, kıyafetin hikayesini dinleyerek öğrenebilirsiniz.
6- Tekrar Kullanım İçin Neden Bulun
Bir kıyafeti artık kullanmak istemediğinizde tekrar değerlendirmek için yaratıcı çözümler bulabilirsiniz. Dünyaca ünlü birçok tasarımcı bunu yapıyor. Bu size özel bir kıyafetin ortaya çıkması, eski kumaşa yeni hayat ve sıradışı giyinenlere yeni bir alan anlamına gelir.
7. Yeni Kumaşlara Seçici Bir Hevesle Yaklaşın
Bambu, soya, mısır hatta süt lifinden yapılan kumaşları duymuşsunuzdur. Petrokimyasal bazlı ve konvansiyonel üretimle elde edilen ürünlere karşı avantaj sağlayan bu ürünler birçok moda tasarımcısı tarafından da kullanılmaya başladı. Örneğin bambu kulağa hoş geliyor, hızlı büyüyor, kimyasallara ihtiyacı yok ve vücudun şekline çok uyumlu. Problem şu ki bambu yetiştirilen alanlar, ormanların yerini alabilir. Hasat ve life dönüşüm aşamaları genelde yasa dışı ve çevreyi kirletir. Soya, mısır ve Tencel (ağaçlardan yapılıyor) hammadelerinin üretiminde yüksek enerji ve kaynak tüketimi söz konusu. Şu aşamada bu ürünler polyester, naylon ve arkrilik ve konvansiyonel pamuk ve ipliğe alternatif oluşturuyorlar. Her zaman olduğu gibi bir plan dahilinde alışveriş yapın, etikette doğal, organik yazıyor diye hemen alışveriş çantanıza atmayın.
8. Kıyafetin Arkasında Kim Var?
Güzel, ham ipek bir elbisenin içinde küçücük bir çocuğun emeği olduğunu bilmek pek huzur verici olmasa gerek. Konvansiyonel tekstil bunu söylemese de adil-maaş ve işçi çalıştırma yöntemleri irdelenmeli. SweatShop işçiliği ve Etiketin Arkasındakiler kavramları size bu konuda net fikirler verebilir. SweatShop işçiliği düşük maaş, sağlıksız ve yasal olmayan şekilde işçi çalıştırmaya denir ve Avrupa’da ve Amerika’da büyüyen bir kitle alışveriş yaparken ürünleri etik ve adil çalışma ortamlarında üretilmiş olmalarına dikkat ederek seçerler.
9. Hemen Atmayın
Yırtılmış, lekelenmiş veya modası geçmiş kıyafetleri yani eski dostlarınızı çöpe atmayın. Onları her zaman bir derneğe bağışlayabilirsiniz.

1 yorum:

  1. Giyilmeyecekler çok güzel sıralanmış da, bu makalede ne giyilmeli ben çıkaramadım. Bahçede koyun yetiştirip yününü eğirmediktensonra hiçbir tekstil ürünü uygun olmuyor galiba.. ece

    YanıtlaSil